23 Ocak 2012 Pazartesi

Ooof, oof. uykum var. Hastaneye gitmem gerekli olacak gibi. Mor, melankoli rengi miydi? Bazan herşey üst üste gelir mi hayatta? Ya da bir şey kötü gitmeye başlarsa sonra ki herşey de kötü gitmeye devam eder mi? Bu durumda ne yapmalı. Bir ara verip kocaman bir n
nefes alıp tutmalı ve sonra oyuna , pardon hayat devam etmeli. Değil mi? 16 yaşında çocuk börek yerken özefagusu nasıl perfore eder ki? Neyse. Hilal kızımdan; Kızım yana çekilir misin ben de oturacağım. Tabiki babacığım sen dersin de ben yapmaz mıyım? Ve böylelikle 10 yıl sonra kimin parmakta oynatılacağı ve oynatacak olan da belli olmuş oldu. Peki oğluma ne dersiniz. Oğlum ne yapıyorsun Robot. Hilal kulağıma Kayra kendisinin arkadaşının kendisi olduğunu zannediyor. O yüzden kendisine arkadaş olarak robot yapmaya çalışıyor.... Bu da bir düşünce tabii. Saygı duymak lazım. Peki Aysara'ya ne demeli. Bugün okul tatilde Annelerini çıldırtmış arkadaşlar. Üçünü aldım karşıma konuşuyoruz. Yaptıkları yaramazlıkları söylüyorum ve nedenlerini sorguluyoruz. Sırayla cevaplar şöyle. Hilal ben hastaydım, yapmadım (HAKLI); Kayra, 2 kez yaramazlık yaptım (arkadaşı annesi 2 kez uyarmış); Aysara nın takıldığı nokta bambaşka. Sen nerden biliyorsun bunları. Nasıl öğrendin. Bizi mi izliyordun. Evet özgür kızımız da kendi yolunda. Önemli olan onun yaramazlığı değil, benim nasıl öğrendiğim. Yaramazlık mı dedim. Peki bu sizce ne acaba. Dışardaki bir kahvaltımızdan bir enstantene.....

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Mor, asaletin rengidir. Luks hayat, zenginlik ve zarafeti simgeler. Ayni zamanda romantizmin, duygusalligin ve tutkunun rengidir.