29 Şubat 2012 Çarşamba

Bu aralar bir sadaka vermem lazım sanırım. Yorgunluktan akşam uyuya kalmışım. Kalktığımda Zafer abinin aradığını gördüm. Geri aradım. Yarın ki gazete haberini söyledi. TK isimli bir hasta. Bundan 2 yıl önce bizde apandisit ameliyatı yapılmış. 3 gün sonra karın ağrısı ile tekrar ameliyat etmişiz ve ince barsak perforasyonu ile ileostomi açmışız. Sonra ileostomisi kapatılmıiş, ancak bu seferde anastomozu açılmış. Tekrar stoma yapılmış. Biz birkaç sefer hastaneye yatırmışız, ancak kendisi Batman da stomasını kapattırmış ve sonra bu birleştirmenin de kaçırması ile tekrar bize gelmiş. Yatırmışız, ancak ameliyat etmeyeceğimizi kapanması için bekleyeceğimizi öğrenince alıp bir üniversite hastanesine götürmüşler, orada önce bizim önerdiğimizgibi beklenmiş kapanması üzerine ameliyat edilmiş ama yeniden barsakta diklen alan açılmış. Ve o şekilde evine yollanmış. Ailevi akdeniz anemisi, orak hücreli anemisi ve muhtemelen iltihabi barsak hastalığı var. 17 yaşında bir kız. 2 yıldır dolanıyor hastane köşelerinde. Bundan dolayı çok üzgünüm. Ancak haberde ameliyatları benim yaptığım yazılıyormuş. Zafer abi hastane ismini çıkarttığını söyledi. Ancak benim isim rumuz olarak orada varmış. Şimdi doğrular. O ameliyatların hiçbirine ben girmedim. İlk ameliyatların olduğu dönemde sorumlu değildim. Sonraki dönemde tedavisini ben yönlendirdim. ......Bilmeyenler için yazıyorum. 2 yıldır bakanlık onaylı olarak şefliğe vekalet ediyordum. çok da dert etmedim vekalet asalet işini, bugünkü yazı gelene kadar. Benim için önemli olan hastalara verilen hizmet ve insanlara nasıl yararlı olabileceğimdi. Mümkün olan her tür yeniliği devletin imkanları ile hastalara herhangi bir menfaat beklemeden sunmaya çalışıyordum. Ancak...Bugün bakanlıktan gelen yazı der ki. Eğitim görevlisi kadrosuna vekaleten atanmışım. Buna dayanarak ta eğitim ve idari sorumlu olmuşum. Vekalet.. Bu ne demek. Her türlü sorumluluğu al, ancak bunun sana sağlayabileceği avantajlardan yararlanma. Sabahın 7 sinde gidip akşamın 6 sında çıkıyorum. Sabahtan akşama kadar durup dinlenmeden çalışıyorum. Klinikte terapotik endoskopiden, ERCP ye, manometriden pH metriye-defekografiye, biyoimpedans uygulamasından endoskopik USGye,; açık ameliyatlardan, laparoskopik cerrahiye (kolon-mide dahil) robotik cerrahiye akılnıza yenilik anlamında ne geliyorsa yapılıyor. Tüm İstanbul un en fazla acil ameliyat yapılan kliniğiyiz. Geçen yıl %30 u acil olmak üzere yaklaşık 7000 ameliyat yaptık. bUnların yaklaşık %10 u kanser ve %30 u laparaskopik. 9000 endoskopi yapmışız, 3500 ü terapotik işlem içermiş. Haftada 2200 poliklinik yapıyoruz. iki hastaneyi işletiyoruz. Geçen sene klinikten çıkan yazı sayısı 1 SCI, 4 SCİ exp, 5 yurtiçi makale, 5 yurtdışı sözlü bildiri, 20 civarında yurt içi bildiri. 11 asistanın hepsinin yazısı var. Avrupa Travma Derneği ile 2 kurs (ESC), 1 adet laparaskopik kolon workshop u yaptık. Birkaç kongrede konuşmacı olarak yer aldık. TCD nin endoskopi eğitim merkezlerinden biri olmanın yanında artık ERCP eğitimi için hekimleri kabul etmeye başladık. ........... Şimdi soru şu. Ben ne için uğraşıyorum. Sanırım artık kendim için uğraşmaya başlamanın zamanı geldi.

27 Şubat 2012 Pazartesi

bunları unutmustum

26 Şubat 2012 Pazar

Bak yine çok olmuş ara vereli. Neden mi? Gereksiz alınganlıklar ve kamuoyu baskısı diyerek geçelim. Bazan of ya diyorum bi salın beni.Aman uzatma. Bunların hiçbiri aslında neden değil. Aslında nedeni tembellik. Tamamen tembellik. Tekrar toparlamak lazım. Geçen hafta arkadaşlarla kahvaltıdan bir resim. Sizde ne uyandırıyor.