13 Temmuz 2012 Cuma

Evet. Yeni ünvanımız. "Polis düşmanı" Nereden mi çıktı? Nasıl mı kazandık? Kolay. Kurşunlanan polisi ameliyat edip hayatını kurtarırsınız, sonra el üstünde tutarsınız, oluşan pankreas fistülü için ERCP sini yapıp pankreatik sfinkterotomi yaparsınız, tek kişilik odaya yatırırsınız... Yanında refekatçi kalan arkadaşları servisinizin tüm düzenini bozar, çalışanlara sarkıntılık etmeye kalkıştıklarında uyarırsınız, tahlillerin yapılması için acile değilde polikliniğe kan almaya yollarsınız, sonra çok uğraştığını düşünerek acille konuşup tahlillerini oradan yaptırırsınız; kendisine yan baktığınız gerekçesi ile hastanın yanındaki kişi tarafından arkadaşınız Sağlık Bakanlığı özel kalemine şikayet edildiğinde siz tepki gösterirsiniz.... Ve mutlu son. Bu ünvanı alıverirsiniz grup olarak. Nasıl kolaymış değil mi? Ben şunu söylüyorum inşallah o bize polis düşmanı diyenler kendilerini tanıtma fırsatı bulamadan bir karakola düşerler. İnşallah orada normal vatandaşa yapılan muameleye maruz kalırlar.... Bir insana bundan daha büyük beddua olmaz sanırım. Bir insan çok kolaylıkla ben hekimleri sevmem, ben doktorları sevmem diyebilir.Bu çok doğal karşılanır. Peki acaba ben polisleri sevmem diyebilir mi acaba aynı kişi? ya da ben hakimleri sevmem,savcıları sevmem diyebilir mi? Milletvekillerini sevmem diyebilir. Peki ben komiserleri sevmem diyebilir mi sizce? Ve daha da önemlisi bu normal karşılanır mı sizce? Hekimler kendi forumlarında .....bey hekim düşmanı deseler, bu kişi endise duyar mı acaba? Peki polisler kendi forumlarında sizi polis düşmanı olarak yaftalarsalar ne olur acaba? Sizce ne düşünülmeli, ne yapılmalı, ne hissedilmeli. Oysa bir sorsalar gerçekten ne düşündüğünüz. Bir sorsalar ne hissettiğinizi. Ben toptan kamplaşmak istemiyorum. Ben polisler kötü, hekimler iyi, öğretmenler kötü, mimarlar iyi demek istemiyorum. Her grubun birbirini düşman olarak bellediği bir sistemin içinde yer almak istemiyorum. Herkeste iyi ya da kötüler var. Biz kendi içimizdeki kötüleri ayıklamak zorundayız. Herkes kendi içindeki kötüleri ayıklamak zorunda. Sistemin kötülüğünden orada çalışanları sorumlu tutamazsınız. Ben aynı şeyden şikayetçiyken bunu nasoıl söylerim. Sağlık sisteminin aksayan yanlarından hekimin suçlanmasından şikayetçiyim. Ben sadece çizilmiş çerçeve içinde hareket ediyorum. Sistem kötü dizayn edilmiş. Ama sistemi çizen değil uygulayan suçlanıyor. Böyle saçmalık olmaz. Sistemi dizayn edenleri sorgulamak gerekli. Söylediğim sadece bu. Öbür taraftan ben memur değilim, başkaları ısrarla aksini söyleseler de? Beni memur olduğuma kimse inandıramaz. Ben "Hekimim". Ben "Genel Cerrahi Uzmanıyım". Onlar ne derseler desinler ne yaparlarsa yapsınlar, ben etik değerlerden ve din, dil, ırk, meslek ayrımı yapmadan hastaya yararlı olmaya çalışmaktan asla vazgeçmeyeceğim. Allah'ın bizim ellerimize bahşettiği, ustalarımızdan aldığımız, Bir Tokat lı nenenin deyimiyle "Hz. İsa'nın ellerinden yadigar" şifacılık hanginizde var? Bu benim oyunum. Kimsenin oyununu oynamak zorunda değilim. Bu maç benim, kuralları bana ait. Bu kuralları, siz üç kuruşluk laflar ediyorsunuz diye bozmayacağım.

8 Temmuz 2012 Pazar

İktidari ele geçirdiğinizde elinize gecen şansı nasıl değerlendireceğiniz önemlidir gercekten. Gecmis donemde size yapılanların öcünü mü alacaksınız, yoksa bir daha böyle seyler olmaması İcin objektif kriterler koyup ona göre mı davranacaksiniz? Kolay olanın ilki olduğunun farkındayım. Ama o zaman sizin de şikayet ettiginiz insanlardan ne farkınız kalır ki? Biz adil olmak zorundayız. Adaleti sağlamak ve onun sürmesi İcin gerekli olan koşulları sağlamalıyız. Bu bazı dönemlerde bizi acitsada bunu yapmak zorundayız. Kuralları koymalı ve onları işletmeliyiz.Biz bizi biçtiler diye birilerini bicemeyiz,biz bize haksızlık yaptılar diye birilerine haksızlık yapamayız. İNSAN olmak bunu gerektirir.