18 Nisan 2012 Çarşamba

Bu akşam eve geldim. Çocukları gördüm. Yusuf Kayra koşturarak elimden tuttu, çekiştirdi. Dinazor kitabını gösterdi. Okumam gerekiyormuş. Hilal soluma, Yusuf Kayra sağıma ve Aysara kucağıma oturdu. Yusuf Kayra nın dinazor kitabını, sonra Hilal in kültürlü kurt kitabını ve Ayasara nın sayıları öğreten kitabını okuduk. Ve o arada aklıma öldürülen hekim arkadaşım geldi. Geride kalan 4 aylık bebek, hamile bir eş. Alacağı maaş 1400 TL. Evet sevgili devletim teşekkür ederiz. Peki ne için öldürüldü. Mesleğini yaptığı için. Her gün en az iki tanesini ameliyat ediyoruz. Bunu kim sağladı.İnsanların kafasındaki bu algıyı. Hürriyetin haberi veren sayfasındaki yorumlara baktım. En az %50 si aleyhte . insanlar bırakın saygı duymayı ölenin arkasından saygı göstermek, kötü konuşmamak gerektiğini unutmuşlar. Ve bakanlık dün akşam yaptığı açıklamanın saçmalığını anlayıp apar topar değiştirmiş. Ama bunda bile hala aynı üstten bakış, hala suçlayan anlayış var. Bir de görevi başında öldürülen polis memuru ile kıyaslama var.Evet bizim görevimizin tanımında da, ne demişti başbakanımız mesleğin kaderinde de vurulmak var galiba. Tıp Fakültelerine artık yakın dövüş sanatları, silah kullanma eğitimi koymak gerekli. Neyse ben muhafazakar bir adamım. Ama bu ayrı bir şey. Bu yapılan bu yapılmak istenen ayrı bir şey. Bir başka bildiğim ise yarın ki greve kesinlikle ses çıkartılmayacak gayet doğal karşılanacak. Hiç bir soruşturma olmayacak. Sonra direnç kırılıp gidecek ve eski tas eski hamam. İşte bekledikleri bu. Ve muhtemelen olacak şey bu. Artık ruhumuza işleyen o herşeyi çabucak bitirme dürtüsü burada da devreye girecek. Umarım haksız çıkarım.
O kadar çok sevdiğim mesleğim için, hayata yapmak için geldiğimi düşündüğüm mesleğim için, ilk kez bugün para kazanmak, hayatımı sürdürmek için kullandığım bir araç olabileceğinden bahsettim (((((((((((( Bu mudur? Buraya kadar mı? Umarım geçicidir. Sabah hastanın biri (Mide kanaması ile gelmiş, acil yaptığımız endoskopide mide kanseri tanısı konmuş, aslında ayaktan hazırlanabilecek bir hasta, ben de etrafta sürünmesin, bir an önce ameliyatını hazırlayalım diye yatırmaya çalıştığım ama yer yokluğundan acilde tutarak hazırlamaya çalıştığımız bir hasta) ben gazeteciyim, ama normal vatandaş gibi geldim, beni servise almıyorsunuz ben oraya yatmasını bilirim, diye konuşmaya başladı. Bir başkası arıyorum 184 ü işimi yaptırıyorum diye konuşuyor.

17 Nisan 2012 Salı

Gaziantep te bıçaklanan hekim ameliyata alınmış. Ama galiba kurtarılamamış. Umarım bu haber gerçek değildir ve meslektaşımız sağlığına kavuşur. Peki sayın yöneticilerimiz ne yapmış. Geçmiş olsun mesajı yayınlamışlar. Başka... Sağlık çalışanlarının güvenliğini onlara saldıran, bıçaklayan, öldürenlere emanet etmiş. Merak ediyorum acaba bir hekim bir hastayı bıçaklasaydı ne olurdu. Sizce saat kaç olursa olsun hemen koşturararak ziyaretine gidilir miydi? Açıklama yine 576 hasta memnuniyeti üzerine kurulmuş. Bu durumda bile böyle davranılması yeterince açıklayıcı sanırım. Peki ey hekimler siz ne yapmayı planlıyorsunuz. Yarın....

15 Nisan 2012 Pazar

Pes diyebilir miyim.
Bu kadar enerji nereden geliyor ki?

11 Nisan 2012 Çarşamba

Yine ara verdim biraz. Bu bir alışkanlık sanırım. Hayat bakış gibi bir şey. Bazan boşveriyorsun herşeyi. Sizin için en önemli hale gelenler bunlar oluveriyor birden.Bir ara hastalandılar. Evet şimdi artık babamı daha iyi anlıyorum.
Ve artık saç tıraşını oğlumla beraber gdiyoruz aylardır. Önce o ikna oluyor. Bu sefer saçlarının nasıl olması gerektiğini berbere kendisi söyledi. "kirpi, kirpi" olacakmış saçları.
Kızlarda o sırada anneleri ile alışverişe gittiler ve sonrasında da mutlu son dondurma saati.
Ve en önemli resim sonraya. Bana bu kadar aşkla bakıyor mu bilemiyorum. Ciddi kıskanma eğilimindeyim.
Ve ben bunlara nasıl aşık olmayayım ki???????